BİLGİ / KÜLTÜR / SANAT / EL SANATI OLARAK TAKILAR
BİLGİ / KÜLTÜR / SANAT / EL SANATI OLARAK TAKILAR
Alaturka : Mıhlama işlemlerinde, taşın foyalı kabara içine sıvama tekniği ile yerleştirilmesi .
Alafranga : Mıhlamacılıkta altı açık çeşitli yuvalara taş takma tekniği.
Ajur: Altın veya gümüş levhaların üzerine yapılan motiflerde kıl testere ile lüzumsuz yerlerin boşaltılarak kafeslerin açılması işlemidir.
Alametifarika: Ürün üstünde ürünü yapan veya satan kişi veya kurumun kimliğini belirten işaret patent.
Alefi: Elmasın pırlanta kesiminde tabla üzerinde oluşan fasetlere verilen isim.
Amyant: Altın-gümüş objelerin üzerine konularak kaynak işlemlerinin yapıldığı yanmaz kağıt.
Astar: Külçe altın veya metal levhalarının silindirde inceltilerek işlenmeye hazır hale gelmiş hali .
Au: Altının kimyasal simgesi.
Ayar (Karat): Metalin kendi cinsinden saflık derecesinin matematiksel ifadesi.
Ayrıca, değerli taşların ağırlık birimidir.
Baget: Değerli taşların dikdörtgen prizma halinde kesilmiş şekli.
Başlık/Uç (Şalümoyla Kaynatma): Alev çapını kontrol eden gaz/oksijen karışımı çıkışının türünü (başlık-karışık ya da enjeksiyon-karışık) ve büyüklüğünü açıklar. Gaz hızı, alev uzunluğunu kontrol eder.
Beşibiryerde: Sarrafiye ürünü. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait, beş altın lira gramına eşit altın paranın halk arasındaki ismi.
Bezel: Elmasın pırlanta kesiminde tabla üzerinde oluşturulan en büyük yüzeyli sekiz fasetin adı.
Boraks: Teneker diye bilinen boraks, kimyada sodyum tetraborat diye geçer. Kuyumcular kaynak yaparken alevin hararetini arttırmak ve kaynaklanacak kısmın yağ ve oksitlerden arınması için temizleyici özelliklerinden yararlanırlar. Kaynak işleminin vazgeçilmez malzemesidir.
Bronz: Bakır ve çinko alaşımıdır. Bakır, pirinç, çinko alaşımına da aynı ad verilir.
Brose: Takılarda matlaştırma amaçlı aşındırıcı sert keçe.
Broş: Süs iğnesi olarak kullanılan takı.
Cilalama: Genellikle zımparadan sonra, perdah tozu cilalayıcı bileşenleriyle dolu fırça ya da döner tekerler kullanılarak metale parlaklığın kazandırıldığı son bitirme aşaması.
Cimar: Yüksek ayarla üretilmiş takılara antik görüntü ve mat has rengi kazandıran kaplama tekniği. Güherçile, sodyum klorürlü su ile karıştırılır. Kaplama yapılacak bu obje bu eriğiye batırılarak işlem tamamlanmış olur.
Cu: Bakır’ın kimyasal simgesi.
Cüruf: Eritilen maddenin boraks, karbonat ve nişadırla temizlenmesinden sonra kalan ramatlık artığı. Kal sistemiyle geri dönüşüm sonrası oluşan posa.
Çapak: Santrifüj veya kum döküm esnasında taşan ve dökülen parçaların ek yerlerindeki fazlalıklara denir.
Çapla: Mıhlayıcılıkta kullanılan düz ağızlı çelik kalem.
Çentik: Testerenin açtığı gerçek yarık ya da kanal; ayrıca, malzemenin kesme genişliği ve hacmi de maden talaşı haline getirilir.
Çırak: Sanata meraklı, aydınlatılması gereken kabiliyeti keşfedilmiş çocuk.
Çift: Küçük maşa görünümünde tezgah ve kaynak işlemlerinde kullanılan kuyumcu aleti.
Derin Kalem: Kafkas kalemi de denilen bu stil, zemini oyularak motifleri kabartılan bir mücevher bezeme tekniği.
Diamantin: Elmas tozundan değil, kireçlenmiş alüminyumdan yapılmış cilalama tozu.
Divanhane: Osmanlı döneminin yüzük modası. Ortası tektaş, kenarları elmaslarla çevrili büyük boy yüzüklere verilen isim.
Dürtme: Mıhlama işlemlerinde kullanılan yuvarlak uçlu çelik kalem.
Elektrolit: Suda elektrik akımını ileten çözeltiler oluşturan madde.
Elektroliz: Elektrik enerjisinin kimyasal enerjiye dönüşmesi esnasında meydana gelen işlem. Maddelerinin elektrik yardımıyla ayrıştırılması.
Engele: Mıhlama işleminde kullanılan, üçgen ağızlı çelik kalem.
Faset: Pırlantanın yüzeylerine verilen isim.
Filigran (Telkari): Altın- gümüş metal üzerine yine ince yassı metal tellerden belli süs ve bezeklerin yapılmasıdır. Bu teller düz, zikzak burmalı, spiral ve örgülü olabilir. Telkari diye bilinen bu teknikle vav, kake diye isimler alırlar.
Fire: İşlenme anında meydana gelen metal kayıpları.
Füsur: Genellikle yuvarlak ve küre biçiminde, metale taş yuvası açma ve pürüz temizleme işleminde kullanılan freze uçları.
Gemoloji: Değerli taş bilimi.
Gemolojist: Değerli taş bilimiyle uğraşan uzman kişi.
Gısbit: Mıhlama işlemi sırasında oluşan maden talaşı.
Grippe: Değerli taşlarda “eski kesim” olarak bilinen taş kesim şekli.
Güverse: Altın ve gümüşten yapılan minyatür kürecik.
Hadde: Büyükten küçüğe delikleri numara numara küçülen teli çekerek inceltmede kullanılan çelik alet.
Hakkak: Çelik kalemlerle metal üzerine yazı yazan kalemkar.
Halhal: Ayakbileğine takılan zilli süs eşyası. Ayak bileziği.
Hanut: İşyeri dışındaki kişilere, getirdikleri müşterilerin alışverişlerinden verilen yüzde. Komisyon.
Hap: Altın ve gümüş içi boş top ve bu toplardan oluşan süzme tekdüze takı.
Heştek: Metal parçalarla yarım yuvarlak, küre ve taş yuvası yapımında kullanılan çeşitli boylarda yarım yuvarlak oyukları olan demir alet.
Hurda: Üretim sırasında işlem dışı kalmış toz, parça ve madenler ve kullanım değerini yitirmiş, eritilerek işleme sokulacak takılar.
In: İndiyumun kimyasal simgesi.
Ir: İridyum ’un kimyasal simgesi.
Isıl işlem/tavlama: Madenlerin genişleme özelliklerini yitirmeleri halinde ısıtılarak yumuşatılması işlemi.
İzabe: Eritme. Metallerin pota içerisinde ateşte ısıtılarak sıvı hale getirilmesi işlemi.
Kabaşon: Alt kısmı düz, üst yüzeyi bombe ve traşsız taş.
Kafkas Kalemi: Desenlere kabartma görünüm kazandırmak amacıyla zemini çelik kalemlerle oyma tekniği.
Kakma: Çelik kalem yardımıyla çökertme tekniği.
Kal: Toprak ve kilden hazırlanan çukurda kömür ateş yardımıyla metal külçelerin eritme işlemi.
Kalemkar: Altın ve gümüş metal üzerine, çeşitli çelik kalemlerle yazı ve desen çizen kimse.
Kalfa: Çırak ve usta arasında üretim elemanı. Usta adayı.
Katot: Elektroliz işleminde (-) kutup.
Kaynak: 2 ayrı parça metalin birleştirilmesi. İşlem yapılacak metalin kendi cins ve ayarında yumuşatılmış hali.
Kitlekleme: İnci, mercan,kehribar gibi ürünleri ipek düğümlü iplere dizme işlemi.
Klips: Zincir, kolye,inci, mercan gibi kol ve boyunda kullanılan takıların sabitlenmesini sağlayan özel anahtar.
Kontür: Mücevherlerin üst kısmı olan montürü alttan destekleyen işlenmiş kafesli parçanın ismi.
Kostik: Sodyum hipo sülfat.
Körük: Yakıt olarak genellikle benzinin kullanıldığı, ayakla basılan bir körüğün sağladığı hava ile çalışan klasik şalümo.
Kumlama: Klasik ve modern yöntemlerle takıya mat görünüm veya kalem işlemlerinde görünüme belirginlik vermek amacıyla zemine verilen ince kum vurma işlemi.
Külçe: 24 ayar som altın.
Küpe: Kulağa takılan süs eşyası.
Lal: Kırmızı renkte süstaşı, alüminyum oksit.
Lamba: Küçük bir gaz deposunun ucundaki alevin ince bir çubukla işleme sokulduğu klasik şalümo.
Lehim: Düşük ısıda eriyebilen, düşük dirençli, kalay ve kurşun karışımı bir çeşit kaynatıcı.
Lup: Mercek. Başta taşların değerlendirmesi olmak üzere metaller üzerinde damgalama ve ince ayrıntıların incelenmesine yardımcı alet.
Lüle Taşı: Kolayca yontulup işlenen, beyaz renkli magnezyum silikat. Eskişehir taşı. Deniz köpüğü.
Malafa: Yüzük ve bilezik yapımında kullanılan, demir bakır alaşımları veya ahşaptan üretilmiş, konik cisim.
Markiz: Mekik şeklinde traşlanmış taşlara verilen ad.
Martela: Geniş astar yüzeyleri kalemle düzeltme işlemi.
Maskala: Metal yüzeylerin parlatılmasında kullanılan çelik çubuk.
Mengeç: Metal yüzeylerin parlatılmasında kullanılan çelik çubuk.
Mihengir: Nesnelere istenilen ölçüde paralel çizgiler çizmeye ve uzunluk süresini kontrole yarayan ölçme aracı.
Mihenk: Altın ayar tespitinde kullanılan denek taşı. Kalsedon taşı.
Mikron: Kalınlık ölçü birimi. 1mm=100 mikrondur.
Milyem: 24 ayar altının 1000 milyem olduğu düşünülerek altın alaşımlarının bu değerlere göre tespiti.
Mine: Dövülmüş renkli cam kırıklarının metal üzerinde hazırlanmış yuvalara fırınlanarak doldurma tekniği.
Montür: Dar anlamda taşların konduğu, mücevherlerin üst kısmı. Geniş anlamında ise takı, sade işleminin bitmiş hali.
Mücevher: Değerli taşlarla bezenmiş süs eşyası.
Ni: Nikel’in kimyasal simgesi.
Nişadır: Amonyak tuzu- Amonyum Klorür.
Oksit: Hava neminin metal yüzeyinde oluşturduğu katman.
Ons: 31,1 gramlık ağırlık ölçüsü.
Palmer: Mikrometre. Metallerde kalınlık ölçü aleti.
Pandantif: Genellikle sarkıntılı gerdanlıklar için kullanılan ad. Kolye ucu.
Pb: Kurşun’un kimyasal simgesi.
Pd: Paladyum’un kimyasal simgesi.
Perçin: İki veya daha fazla levhayı birbirine bağlamak için çivinin ezilerek baş durumuna getirilen ucu. Kuyumculukta takının oynak bölümlerinde kaynağın sakıncalı veya gereksiz görülmesi halinde, metalin kendi cinsinden bir telle sabitlenerek, telin her iki ucunun şişirilmesi işlemi.
Pertavsız: Büyüteç.
Pevla: Mühür mumu, bir birim gomalak, iki birim reçine ve bir birim üstübeç karışımı olan, mıhlama ve kalem karlıkta kullanılan yapıştırıcı.
Pırlanta: Elmasın tıraşlanarak prizmatik özelliği kazandırılmış hali.
Pirinç: Bakır ve % 45 çinko ile yapılan alaşım.
Pomza: Isıl işlemler yapılırken mücevherin çabuk ve kolay parlamasını sağlayan yağlı pomat.
Pota: İçinde metal eritilen grifit özel kap.
Pt: Platinin kimyasal simgesi.
Ramat: Üretim sırasında engellenemeyen maden kayıplarının atölyenin çöp ve atıklarından geri dönüşümünü sağlama amaç ve tekniği.
Raspa: Özellikle taş yuvası ve metal üzerindeki pürüzlerin giderilmesi işlemlerinde kullanılan, sivri uçlu, keskin kenarlı oluklu üçgen alet.
Rastlama: Yaslama tekniği ile mıhlama işlemi.
Rodaj: Rodyum kaplama.
Rond: Yuvarlak.
Rubi: Yakut.
Sarrafiye: Yeni, eski altın ya da para alım satımı.
Savat: Niello. Gümüş üzerine özel bir teknikle, kurşun kullanılarak yapılan nakış. Kara nakış.
Sıvama: Mıhlamacılıkta, taşın tüm çevresinin metalle kapatılarak gerçekleştirildiği mıhlama tekniği.
Sn: Kalay.
Süblime: Siyanür.
Şaloma (Şalümo): Kaynaklama ve ısıl işlemlerde kullanılan, değişik tekniklerle alev üretici alet. Isıtıcı Hamlaç
Şarnel: Kuyumculukta tek başına veya çeşitli ürünlerde eklenti olarak, geniş bir kullanım alanına sahip, madenin kendi cinsinden oluşturulmuş boru.
Takoz: Kuyumcu tezgahında testere ve tesviye işlemlerinin gerçekleştirildiği ahşap çıkıntı. Mecaz anlamda “külçe” halindeki maden.
Tav: Altın- gümüş metallerin ısınma kıvamı. İşlenecek metalde bulunması gereken ısı ve nemin yeterli olması, işlemler sırasında sertleşmiş madene tekrar işlenebilir özellik kazandırma.
Telkari: Çok ince tellerle oluşturulan desenler ve bu desenlerden takı oluşturmak için kullanılan geleneksel üretim tekniği. Filigre.
Teneker: Sodyum Tetra Borat. Boraks.
Tire: Fırçalarla parlatılmayan takıların parlatılması amacıyla, bir ucu sabitlenmiş pamuk ipliği için kullanılan terim. İp üzerine sürülen parlatıcılarla yapılan işleme tirelemek denir.
Tor: Şalümo alevinin metalin alt ve yanlarına etkisini arttıran, amyant ve ürün arasında kullanılan örgülü demir tel.
Tunç: Kalay, bakır karışımı.
Usta: Zanaatta yüksek becerisi olan.
Vakum: Santrifüj döküm yapılacak alçı derecelerinin içinde hava kalmaması için havanın emilmesi işlemi.
Varak: Altın gümüş gibi madenleri, döverek oluşturulan ince metal yaprak.
Yaldız: İnce kaplama . Elektroliz tekniği ile metalleri değerli metallerle kaplama işlemi.
Yüksek ayar, parlak görünüm kazandırılma işlem.
Zaç yağı: Sülfirik asit. Madenler üzerindeki oksit, yağ ve kirden arındırılması işleminde kullanılan temizleyici alet.
Zebercet: Sarı yeşilimsi krizolit.
Zer: Altın.
Zerger: Kuyumcu.
Zernişani: Kakma ustası.
Ziynet: Altın gümüş ve değerli taşlarla yapılan süs eşyası.
Zn: Çinko’nun kimyasal simgesi.
Zümrüt: Yeşil renkli berilyum silikat değerli kristal cevher.
Zift: Reçine, horasan, asfalt ve yağ karışımından oluşan, kuyumcuların üzerinde altın gümüş levhaları yapıştırarak işledikleri pomad.
www.atolyeargentum.com
Telif Hakkı © 2024 www.atolyeargentum.com - Tüm Hakları Saklıdır.
GoDaddy Destekli
Bu web sitesinde çerez kullanılır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.